Hamra'ya..
Sevgili “ortaya
karışık konuların” okurları merhabalar, bugün menümüzde ağızda eski tarihleri
hatırlatan biraz buruk, tesadüflerle heyecanlandıran biraz tatlı bir aroma
bırakan bir şiirle geldim. Nizar Gabbani’den “Gırnata” şiiri ile.. Esmer bir
dilber işte böyle Endülüs’ü hatırlatabilir..
في مدخل الحمراء كان لقاؤنا
ما أطـيب اللقـيا بلا ميعاد
عينان سوداوان في حجريهم
تتوالـد الأبعاد مـن أبعـاد
هل أنت إسبانية ؟ ساءلـتها
قالت: وفي غـرناطة ميلادي
غرناطة؟ وصحت قرون سبعة
في تينـك العينين.. بعد رقاد
وأمـية راياتـها مرفوعـة
وجيـادها موصـولة بجيـاد
ما أغرب التاريخ كيف أعادني
لحفيـدة سـمراء من أحفادي
وجه دمشـقي رأيت خـلاله
أجفان بلقيس وجيـد سعـاد
ورأيت منـزلنا القديم وحجرة
كانـت بها أمي تمد وسـادي
واليـاسمينة رصعـت بنجومه
والبركـة الذهبيـة الإنشـاد
ودمشق، أين تكون؟ قلت ترينه
في شعـرك المنساب ..نهر سواد
في وجهك العربي، في الثغر الذي
ما زال مختـزناً شمـوس بلادي
في طيب "جنات العريف" ومائه
في الفل، في الريحـان، في الكباد
سارت معي.. والشعر يلهث خلفه
كسنابـل تركـت بغيـر حصاد
يتألـق القـرط الطـويل بجيده
مثـل الشموع بليلـة الميـلاد..
ومـشيت مثل الطفل خلف دليلتي
وورائي التاريـخ كـوم رمـاد
الزخـرفات.. أكاد أسمع نبـضه
والزركشات على السقوف تنادي
قالت: هنا "الحمراء" زهو جدودن
فاقـرأ على جـدرانها أمجـادي
أمجادها؟ ومسحت جرحاً نـازف
ومسحت جرحاً ثانيـاً بفـؤادي
يا ليت وارثتي الجمـيلة أدركـت
أن الـذين عـنتـهم أجـدادي
عانـقت فيهـا عنـدما ودعته
رجلاً يسمـى "طـارق بن زياد"
Elhamra’nın girişindeydi karşılaştık
Ne tatlıydı miatsız o karşılaşma
Yuvalarında bir çift siyah göz;
Derinliklerinden bir derinlik doğuruyor
Sen İspanyol musun? diye sordum ona
Dedi ki: Gırnata’dır benim doğduğum yer
Gırnata? Doğdu yedi asır
Nabekar gözlerinde.. derin bir uykudan sonra
Emeviler sancaklarını kaldırdılar
Eşkin atlarını safkan atlara bağladılar
Ne acayip tarih, nasıl döndürdü beni
Esmer bir torunuyla geçmişe..
İfadesinde gördüm; yüzü Şam
Gözleri Belkıs, gerdanı Saad..
Gördüm eski evimizi
Bir odasında annem yastığıma yaslanmıştı
Yıldızlarla bezenmiş Yaseminiyye
Altınla dolu bir havuz gibi
ve Şam.. Nerededir? Görebilirsin onu
Omuzlarından dökülen saçlarında.. siyah bir nehir gibi
Arap yüzündeki bir oyuntuda
Hala memleketimin güneşi saklı.
“Cennetü’l-arif’in” havasında ve suyunda
Biberinde, reyhanında, kavununda
Kız benimle yürüdü.. ve dalgalandı saçları ardından
Hasadı yapılmamış başaklar gibi
Uzun küpeleri gerdanında parlıyor
Tıpkı Noel gecesindeki mumlar gibi
Yürüdüm rehberimin arkasında bir çocuk gibi
Ve bıraktım ardımda süslemelerin gri külünü
Neredeyse kalp atışını duyabiliyorum
Tavanlardaki nakışlar bana sesleniyor
Kız: atalarımızın övündüğü yer burasıdır “Elhamra”
Okudum duvarlarından zaferlerimi
Zaferini? Kanayan yarayı sildim
Sildim yüreğimin üstündeki yarayı ikinci kere
Keşke güzel mirasçım fark etseydi
Atalarımın lanetlediklerini
Boynuna sarıldım kızın ayrılırken
“Tarık b. Ziyad” adındaki bir adam gibi..
(şiirin şerhi için>>> https://espanaenarabe.com/%D9%81%D9%8A-%D9%85%D8%AF%D8%AE%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D9%85%D8%B1%D8%A7%D8%A1-%D9%83%D8%A7%D9%86-%D9%84%D9%82%D8%A7%D8%A4%D9%86%D8%A7-%D8%B4%D8%B1%D8%AD%D9%8F-%D9%84%D8%A3%D8%AC%D9%85%D9%84/#%D9%81%D9%8A-%D9%85%D8%AF%D8%AE%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D9%85%D8%B1%D8%A7%D8%A1-%D9%83%D8%A7%D9%86-%D9%84%D9%82%D8%A7%D8%A4%D9%86%D8%A7-%D8%B4%D8%B1%D8%AD%D9%8F
Nşzar'ın kendi sesinden>>> https://youtu.be/vzsyKkOfZOY?si=RrMhvvRZ0v-fcstv )
Yorumlar
Yorum Gönder