Kayıtlar

kocaya kaçamamış Esma ve kendisini Ferhat zanneden Murakkış

Resim
  Minareden atlarım bayramınızı kutlarım! Üzgünüm büyükler corona var hala ellerinizi öpemicem. Arkadaşlar sebebi ziyaretimiz belli. Meteliğe kurşun atıyoruz hatta çoğumuzun o kurşunu alacak parası bile yok.. Babam polis olduğu içün ben biraz şanslıyım dostlar ondan birkaç mermi aşırırım. Yalnız bu sene de iyi elektirik/su/doğalgaz faturası yaptı he! Coğrafya kaderdir ey sevgili dostlarım.. dünya da beşten büyüktür.. Doğu ve batıya inanmam kuzey güney de nedir? televizyon dizisi mi? bilmem kaç yılında Mekke’nin yıllık gerinin 870 bin dinar Bahreyn’in de bir milyon dirhem olduğunu biliyor muydunuz? Yani en azında eğer doğru saydıysam böyle.. Hemedani’nin kitabında –ki kendisi hakla yürüyeli bir bin sene felan olmuştur- bu bilgi geçiyor. Linki aşağı bıraktım oradan bakarsınız.. Lütfen bu cümleyi bir instagörl söylemiş gibi okuyun.. Biraz şımarık, biraz küstah, biraz kendini beğenmiş biriymişim gibi.. Neden ben de fakir ama gururlu bir genç olamaz mıyım? Yönetmenim şu arkadaki fon müziğ

Alimlere Geldik

 Alimlere Geldik Merhaba arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz boş gitmeyesiniz diye bugün biraz ilim konuşalım istedim.. Şaka şaka word dosyası açmaya üşendim yarın ki sınavın notlarını kısaca buraya kaydedeyim dedim.. evet öncelikle; Ibnı Durustuveyh: kimdir bu hacı amcamız tam adını nedir dersek hemen yazalım:  Ebû Muhammed Abdullah b. Ca‘fer b. Dürüsteveyh b. el-Merzübân el-Fârisî el-Fesevî  (ö. 347/958) şimdi bu hacı amca;  nahivci, dilci, hadisçi, mufessir.   Babası Cafer ile Bağdat'a hadis ilmi öğrenmeye gitmiştir. Bu yolculukta Bağdat'ta Müberred, Sa'leb ve Ibnı Kuteybe ile karşılaşıp bu alimlerden dil dersleri almış.  Memleketi Fesa'ya döndüğünde orada hadis alimi Ebu Yusuf  Yakub b. Sufyan el Fesevi'den de hadis dersleri almıştır.     Dil alimlerinden aldığı dersler yüzünden gramer ve sözlük çalışmalarına merak salıyor. Kufe ekolunun alimi Sa'leb ile Basra ekolunun alimi Müberred arasındaki dil münazarasına şahit olduktan sonra  et-Tavassuṭ beyne’l-Aḫfeş ve

Biraz Ortaya Karışık

Selamun aleykum hala şu iki yirmiyi yan yana yazma muhabbetine alışamadım. Gerçi alışamadığım birçok şey var bunlara şeyhim kâinata alışamadım deyip girmek isterdim fakat istemiyorum. Orda havalar sular nasıl arkadaşlar burada havalar boksör sular keskin bıçak.. Evde soğuklardan morali bozulan çiçeklerimin karşısına geçip Arizona kertenkelesi edasıyla henüz tür özellikleri keşfedilmemiş yamyam dansları yapıyorum sırf kendilerini biraz toparlasınlar diye (ama galiba bu işi bırakmam lazım çiçekler çoktan yolcudur Abbas moduna girdiler :/).             Bugün buraya sizi kelime oyunlarıyla babasının gözüne girmeye çalışan ama başarısız olan bir kızdan bahsetmek için topladım. Hemen ay yazık ne yaşadı bu gariban demeyin kendimi anlatmayacağım (alnı terleyen emoji). Ebu Esved ve kızının arasında geçen bir sohbeti anlatacağım. Ama konuyu anlatmaya Türkçem yetmediği için Arapça anlatacağım üzgünüm. قالت ابنة أبي الأسود لأبيها: ما أحسنُ السماءِ وهي تقصد التعجب، فأجابها: (نجومها) فقال

Biraz da Türkçe 2

Resim
Selamun aleykum bizi bilen bilir, bilmeyene de biraz kendimizi anlatalım. Hesap adımdan da anladığınız üzere üşengeç bir yapıya sahibim. Ve ben buna rağmen oturdum bu dersin (dil tarihi) sınavına çalıştım. Peki çok sevgili hocamız ne yaptı? Matematik sınavı gibi bir sınav kağıdı uzattı bize… (Yönetmenim tam burda ben acıların kadınıyım şarkısını girer misiniz?) Tabi o kör olası şeytan yok mu o şeytan?! Sınavda bırakın sol kulağımdan sağ kulağımdan bile bana kimsenin duyamayacağı sadece benim duyabileceğim bir sesle hadi kopya çek ne olacak ki bir kereden deyip bana kopya çekenleri göz ucuyla gösterdi. Yalnız şeytanımda amma yüzsüz bir şeymiş ben kovuyorum o geliyor ben sessiz kalmak istiyorum o benle sohbet etmek istiyor.. (aynı işi düşen arkadaş gibi) Neyse öyle böyle kırk dakikayı bitirdik. Ayaküstü arkadaşlarla sınav kritiği yaptıktan sonra yönetmenim seslendi Ebru Gündeşten Bir Daha Bu Yolları Aynı Hevesle Yürür Müyüm? şarkısını veriyoruz ona göre role gir dedi. Bende zaten yıkığ

Biraz da Türkçe..

  Başlıktan da anlaşılacağı biraz Türkçe yazmak istiyorum.. Bir önceki yayında جلس yani oturmak fiilinin mazi muzari ve emir hallerinin çekimini yayınladıktan sonra arkadaşlarım tarafından bloggta bu tarz şeylerin paylaşılmayacağını öğrendim .. Öğrendim diyorum çünkü neden, ne zaman ve rüzgarın hangi yönden estiğini bir türlü hatırlayamadığım bir zamana denk gelmiş benim bu blogu açmam (şuraya alnı terleyen bir emoji).. İç alemimdeki kaosu buraya da yansıtmadan inşallah buraya Arap dil tarihideki bazı seruvenleri aktarmak istiyorum.. (içimden 'yav acaba ne kadar biliyorum da ne kadarını aktarıcam altı üstü sınav dönemimde iki üç makale okudum bir kaç Arapça not tuttum artistliğim kime acaba' cümleleri haber kanallarındaki şerit gibi sol gözümden sağ gözüme doğru akıyor yada kayıyor bilmiyorum işte bir şeyler oluyor. Lütfen okurken da de ve ki eklerine takılmayınız çünkü Allah'a emanet, anadan doğma, bu ülkenin yoluna başımızı koymuş şekilde konuşuyoruz bu dili.. Similasy

تصريف فعل جلس

 جلس تصريف الماضي غائب هو جلس هما جلسَا هم جلسُوا O oturdu O ikisi oturdu(lar) Onlar oturdular غائبة هي جلستْ هما جلسَتَا هن جلسْنَ O oturdu O ikisi oturdu(lar) Onlar oturdular مخاطب أنت جلسْتَ أنتما جلسْتُمَا أنتم جلسْتُمْ Sen oturdun Siz ikiniz oturdunuz Sizler oturdunuz مخاطبة أنتِ جلسْتِ أنتما جلسْتُما أنتن جلسْتُنَّ Sen oturdun Siz ikiniz oturdunuz Sizler oturdunuz متكلم أنا جلسْتُ نحن جلسْنَا Ben oturdum Biz oturduk تصريف المضارع غائب هو يَجلِسُ هما يجلسَانِ هم يَجلسُون O oturuyor O ikisi oturuyor(lar) Onlar oturuyorlar