dumanlı dağ

 öncelikle kestane balının diyarı zonguldaktan herkese selamlar saygılar.. her ne kadar zonguldakta olmasam da.. buraya karanlıkta bir tavşanı karanlıkta kovalamaktan geliyorum. umarım ben de ıraktaki tavşan eti yiyip geleceği görmüşçesine konuşan bazı alimlerden olmam.. Şimdi durduk yere köyde paranormal aktivitelere gerek yok (duman içinde kaybol yüz emojisi)

    yahu ben buraya en son 11 şubat 2022'de yazmışım. yuh ne ara bu kadar ara (cümle içinde kısa bir seciye merhaba) bu süre zarfında ben lisanstan mezun oldum, bir sene tercümanlık bizim mahalledeki adıyla amelelik yaptım, yüksek lisansa başla tez mez derken konsolos bile oldum ama buraya hiç bakmamışım. bu da benim ayıbım olsun. kadrolu işsiz ve öğrenci kontenjanındaki yerimi sağlamda tutarken yaşım kemalet yaşına erdi ve seçimlerde seçilmeyen çoban muhtar adayı gibi benim de sırtıma üç kusur yazıldı. biri fagırlık diğeri garibanlık bir diğeri ise  şairlik demek isterdim ama bende şairlik yok dostlar. (sigara emojisi) Sırttaki yük..

    Yük demişken dağlar hakkında hiç düşündünüz mü? (düşündüyseniz düşüncelerinizi lütfen bizimle paylaşınız) Dağda gelen vahyin ne gibi bir farkı var diğerlerinden yada var mı bir farkı? Dağ ile insan arasında ne gibi bir ahbaplık olabilir? "Derdini suya anlat su alır götürür" diyen atalar "dağa bak yükün hafiflesin" demeyi düşünmemiş midir yoksa bu ikinci cümlenin magazinsel bir değeri yok mudur? Türkleri dağdan indiren Asena dağla alakalı görüşleri nelerdir? (-evet, sendeyiz asena mikrofon sende tek millet tek yürek sendeyiz neler demek istersin? +öncelikle ben dansöz asena ve kadın değilim.. - evet, evet yeterli şimdi bülten sonu haberler) 

    Varoluşsal sancılara en iyi gelen şeyin dağa bakmak olduğunu keşfedeli birkaç gün oldu. Ben bir gök ve astroloji hayranı biri olarak içimdeki soruların cevabını hep gökte aradım. Aslında çok da uzak sayılmaz yüce bir dağın zirvesi de bulutlardan kendisine bir entari giyer, yıldızlarla beraber gökten biz yerdeki dünyalılara -ki dünya Arapçada "en aşağısı" anlamına gelir.- bakarlar. Hayır arkadaşlar neslimize aşağılık pis mahluk demek istemedim. Esfele safilin değiliz eşrefil mahlukatız inşallah.. (maşallah, elhamdulillah.. bu arada Adnan Oktar'a ne oldu.. Neyse o ayrı derin mevzu)

 (nur dağı, mekke, şubat 2024) 

    Bu aralar peygamberlerin dağa çıkmaları/sığınmaları hakkında düşünüyorum. Rasulullah o dönem insanlardan bunalmıştı ve Nur dağına tefekkür etmeye çıkmıştı. Peki neden Nur ve neden dağ? Nur ile Mekke arası 4 buçuk km ve bu mesafe normal seyirdeki arabayla bile 8 dk sürüyor. (10 gün boyunca kaç dakika sürecek diye dakika tutarak denendi, evet, umreye de gittim geçtiğimiz Şubat bir hayırlı olsununuzu alırım ت) dönelim sorumuza.. Mekke etrafı dağlarla çevrili bir yer. Hatta Kabe Mekke'nin en ama en kuytu en derin yerinde olduğunu kendi gözlemlerime dayanarak rahatça söyleyebilirim. Hz.İbrahim'in Hacer ve İsmail'i bıraktığı o kuş uçmaz kervan geçmez yer.. Şimdi yazarken şunu fark ediyorum; Hz. Hacer de dağ olmasa da bir aman aramak için Safa ve Merve tepesini 7 defa koşuyor. Malesef ki benim yüzeysel öğrendiğim bu bilgiler umrede tokat gibi yüzüme çarptı. Neden mi? Yahu hissetmiyoruz, tefekkür etmiyoruz vs vs. Rasulullah derdinden Nur'a çıktı, Hz. Hacer derdinden Safa-Merve'ye çıktı, Hz. Musa derdinden Tur'a çıktı, Nuh'un gemisi dağa oturdu, Hz. Meryem, Hz. İsa ve diğer elçiler neden dağı seçtiler.. Çözüm basit, o zaman dağ güvenilir bölge dediğinizi duyar gibiyim. Bu kadar düz kontak mı? (gülen emoji) Açıkçası paragrafın başına dönmek gerekirse Rasulullah'ın bir başka dağı değil de Nur'u seçtiğini bilmiyorum. Ama dağda olmak, dağa bakmak sırttaki yükleri hafiflettiğini düşünüyorum. 

    Allahu Teala Neml 88'de "Dağları baktığında onların hareketsiz (cansız) olduğunu sanırsın; oysa dağlar bulutlar gibi hareket ederler. O her şeyi en güzel yapandır." inanılmaz bir ayet. Hatta Allahu Ekber. Neden mi? Ee yahu dağlar yeryüzünün çivisi değil miydi? İşte bu da yüce rabbimin mucizelerinden. Dağ bile akıp gidiyor. Peki öyleyse "akan suya derdini anlat alır götürür" diyen sevgili atacığım dağa derdimi anlatayım alıp götürsün dersem ne dersin bu işe.. (+Hoppala yavrum yaz geldi, çarşıya kiraz geldi derim. -ee, iyi afiyet olsun) 

  (sakarya, haziran, 2024)

    (biraz estetiği bozan pek çok şeyle size NBC tadında dağ tefekkürü sunmak isterim. Aslında vakit olsa da farklı kültür, mitoloji ve inanışlardaki dağ figürüne değinsek ama zaman yok. Ne ne işin var allahın köyünde gecenin bir vakti bir şeyler karalıyorsun onu da aradan çıkart demeyin. Daha bulaşıklar beni bekliyor. (sigara emojisi) 

    Hakikatten doğaya dönmenin insanın düşünce dünyasına ve bilhassa delirme dünyasına faydası var. Konuya yükten girdik, dağ dedik, peygamber dedik ama elhamdulillah yine bir yere varamadık. Zaten "tefekkür" eylemi bizim hazlarımıza pragmatist sonuç sunmak durumunda değil. Ama elinizde imkanınız ve sırtınızda yükünüz varsa biraz dağa bakın yükün hafifleyeceğini fark edeceksiniz. Ulan diyeceksiniz şu dağa da bak ne yorgundur şimdi. Velhasıl dostlar size köy yolunda kafamda bir sürü düşünceyle ilerlerken aklımın bir sokağından geçen "Han Duvarları" şiirinden birkaç satır yazarak bu yazıyı sonlandırmak isterim. (malum dağın hasretini çekerek..)

  "Gönlümü çekse de yârin hayali    

      Aşmaya kudretim yetmez cibali    

      Yolcuyum bir kuru yaprak misali    

      Rüzgârın önüne katılmışım ben"  

(dağla alakalı okumak isterseniz bazı kaynaklar:

https://www.fikriyat.com/yazarlar/mehmet-emin-ay/2022/05/31/daglar-yeryuzunun-denge-unsuru-hayranlik-uyandiran-guzellik-kaynagi 

Vahiyler Hiçin Hep Dağa İndi? makalesi

ENDÜLÜSLÜ ŞAİR İBN HAFÂCE’NİN TABİAT ŞİİRLERİ

ENDÜLÜSLÜ ŞAİR İBN HAFÂCE’NİN TABİAT ŞİİRLERİ

https://www.academia.edu/49507776/End%C3%BCl%C3%BCsl%C3%BC_%C5%9Eair_%C4%B0bn_Haf%C3%A2ce_nin_Tabiat_%C5%9Eiirleri_The_Nature_Poetry_of_the_Andalusian_Poet_Ibn_Khaf%C4%81dja )