Alimlere Geldik

 Alimlere Geldik

Merhaba arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz boş gitmeyesiniz diye bugün biraz ilim konuşalım istedim.. Şaka şaka word dosyası açmaya üşendim yarın ki sınavın notlarını kısaca buraya kaydedeyim dedim..
evet öncelikle;
Ibnı Durustuveyh:
kimdir bu hacı amcamız tam adını nedir dersek hemen yazalım: 
Ebû Muhammed Abdullah b. Ca‘fer b. Dürüsteveyh b. el-Merzübân el-Fârisî el-Fesevî (ö. 347/958)

şimdi bu hacı amca; 

nahivci, dilci, hadisçi, mufessir.

  Babası Cafer ile Bağdat'a hadis ilmi öğrenmeye gitmiştir. Bu yolculukta Bağdat'ta Müberred, Sa'leb ve Ibnı Kuteybe ile karşılaşıp bu alimlerden dil dersleri almış. Memleketi Fesa'ya döndüğünde orada hadis alimi Ebu Yusuf  Yakub b. Sufyan el Fesevi'den de hadis dersleri almıştır. 

   Dil alimlerinden aldığı dersler yüzünden gramer ve sözlük çalışmalarına merak salıyor. Kufe ekolunun alimi Sa'leb ile Basra ekolunun alimi Müberred arasındaki dil münazarasına şahit olduktan sonra et-Tavassuṭ beyne’l-Aḫfeş ve S̱aʿleb kitabını yazıyor. Müberredden Sibaveyh'in El Kitab'ını ders olarak aldıktan sonra Taṣḥîḥu’l-Faṣîḥ adlı eserinde şiir, rivayet ve lugatın dil kurallarını işliyor. Durustuveyh her iki ekolden de ders almasına rağmen Basra ekolüne daha yakın olmasıyla biliniyor. 

ay lütfen öğrencilerine ve eserlerine ayrıca siz çalışın sonra da bana da söyleyin :/

Gelelim;

Ebû Saîd el-Hasen b. Abdillâh b. Merzübân es-Sîrâfî (ö. 368/979)

bu hocamız çok renkli bir kişilik bir elinde on beş marifet mübarek. Ibnı Mucahidden kıraat, Ibnı Durreydden dil, Ibnı sırac ve Mebramandan nahiv, Ibnı Ziyad el Nişaburi ve Muhammed b. Ebu'l Ezherden hadis dersleri almıştır. 

   Basra ekolü yapı itibariyle dil hatalarına şevahidlere ve ravilerin sıhhatine çok dikkat eden bir ekol olduğunu hatta bu ihtimamı bu konular üzerinde yeterince göstermeyen Kufe ekolünü adam yerine koymadığını biliyoruz. (Bilmiyorsak da artık biliyoruz.)  Fakat bu Sirafi baba, babalığını göstermiş ve her ne kadar Basra ekolüne bağlı olsa da Kufe ekolünden görüşleri yok saymamış, hatta kendisine Sibeveyh'in kitabını ondan başka kimse bu kadar iyi şerhe edenin olmadığı söylenmesine rağmen bazen diğer görüşleri Sibevyh'e tercih etmiş. (vay vay vay kardeşim sen yürek mi yedin gel seninle bir tanışalım bir çayımızı felan içersin) Sibeveyh'in kitabını şerh ederken جملة هذا الكتاب/تحليص هذا/جملة كلام سيبويه gibi ibareler kullanıp kendi kitabını (شرح كتاب سيبويه) 3000 sayfa olarak yazmıştır. (kardeş 3000 sayfa nedir hiç mi üşenmedin?) 

  Sirafi sadece Sibeveyh ile kalmamış el Ahfeş, Müberred ve el Zeccac gibi alimlerin kitaplarıyla da ilgilenmiştir. Ayrıca benim aşkım, bebeğim, gözümün nuru yakut el Hamevi de Sirafi'nin Ceziratu'l Arab kitabından Mucemu'l Buldan eserini yazmıştır. 

Şimdi gelelim;

Ebû Alî Hasen b. Ahmed b. Abdilgaffâr el-Fârisî (ö. 377/987)

   Bu baba biraz paralı bir hocamız sanıyorum. Çünkü Bağdat'ta Mebraman'dan 100 dinar karşılığında Sibeveyh'in el Kitabı'nı ders olarak almış. Bağdat'ta dil, nahiv, edebiyat, kıraat ve hadis dersleri aldı. Bir gün seyahati sırasında Musul'da bir camide Ibni Cinni'nin (14) ders verdiğini gördü ve ona birkaç soru sordu. Ibni Cinni de Ebu Ali Farisi'nin sorusuna doğru verabı veremeyince, Ebu Ali Farisi  ona: Ham (bir üzüm olmana) rağmen kurumuşsun. dedi. 
   Farisi'nin 14 kitabı, 40 şerhi vardır. İdah إيضاح kitabıyla büyük bir üne kavuşmuştur. Ayrıca bu baba hiç evlenmediği ve varisi de olmadığı için öldüğünde 30.000 dinarlık varlığını Basra nahiv alimlerine bağışlamıştır. (İnsan içinden diyor ki keşke ben de bir Basra nahivcisi olaydım ne olurdu!?) 

Şimdi;

Ebü’l-Feth Osmân b. Cinî el-Mevsılî el-Bağdâdî (ö. 392/1002)

Hocası daha demin de bahsettiğimiz gibi Ebu Ali el Farisi'dir. Şair Mutenebbi' nin kankasıdır. Mütenebbi, Cinni için 'bu adam insanlar tarafından kıymeti bilinmeyen bir adam' demiştir. (ah ne kadar da ben dediğinizi duyar gibiyim ama bu makamı kimseye vermem zaten Cinni ile neredeyse soyadlarımız tutuyor). Farisi ile arasında geçen olaydan sonra Farisi'nin yanında 40 yıl kalıp ona öğrencilik yapmıştır. Dicle nehrinde yapılan, başka nahivcilerin de katıldığı kayık gezintilerinde sultanın yanında oturmuştur. (oh bu ne saltanat! evet İbni Cinni'nin haset etme ne oluyor çalış senin de olur dediğini duyar gibiyim. İnş cnm). İbni Cnni, Halil b. Ahmed'den sonra dil etimolojisiyle önemli noktaya gelen ilk kişidir. Cinni'nin el-iştikāku’l-ekber kitabı da bu yüzden önemli bir konumdadır. Basra ekolüne yakın olmasına rağmen akıl ve mantığıyla konuları ele alıp ekolcü yapından uzak durmuş ve 'Basralılar’la benim aramda usul bakımından bir yakınlık yoktur, yakınlık benimle doğru arasındadır'. 

Evet beyler bayanlar merdivenden kayanlar bugünlük benden bu kadar. Bir alim daha var okuyup özetlemem gereken ama içime doğan bir ilham ile pc ekranına bakmaya devam ettiğim takdirde iki gözüm önüme akacak olduğunu öğrendim. Şimdilik Çav Bella 








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biraz Ortaya Karışık

Biraz da Türkçe..

Biraz da Türkçe 2